Tarih | Konular | Kitaplar

Milli Mücadele gerçeği; İngilizler, İslam Alemi’nde “Ankara’nın tek muhatap ”lığı için Hintli Müslümanları mı kullandı?

İngilizlerin, Siyasi entrika, (adam kullanma) konusundaki dehaları ve cinlikleri ile şeytana bile parmak ısırtabildikleri meraklılarının malumudur. Anlaşılan, kurgulanan stratejide önce Osmanlı Hanedanlığı’nın ve Hilafet Kurumu’nun yıpratılması ve antlaşmalarda “Tek Muhatap”lığının zayıflatılması; arkasından da büyük tepkilere meydan vermeden kaldırılarak Hanedan’ın sürgün edilmesi, oya gibi işlenen bu büyük planın bir parçası olsa gerek.

Bu, Stratejik Plan’a, 19 Mayıs 1919 Olayı ile, Yunanlılara İzmir’in ve çevresinin işgal ettirilmesi de dâhil edilmelidir.

Bu noktada çok bir ilginç tesadüfü, daha doğrusu tespiti açıklamamız gerekmektedir.



San Remo Konferansı ve Son sabık Sultan Vahdettin’in buraya sürgün edilmesi

“San Remo Konferansı, I. Dünya Savaşından sonra, 18-26 Nisan 1920‘de, Osmanlı topraklarının paylaşılması ve Osmanlı ile yapılacak olan Sevr Antlaşması’nın şartlarını hazırlamak için, İtalya’nın San Remo şehrinde toplanan milletlerarası konferans idi.”

Toplantı neticesinde, Osmanlı İmparatorluğu (önce) San Remo’da masa başında, arkasından da, galiplerin kendi aralarındaki son düzeltmeler tamamlanınca, 24 Temmuz 1923’de Lozan’da hazırlanan antlaşma metni Ankara Hükümeti’nin temsilcilerin önüne imza için uzatılır.

Ve bu paylaşımdan yaklaşık 2 yıl sonra, 1 Kasım 1922’de Osmanlı Saltanatı kaldırılır ve son (Sabık) Sultan Vahdettin San Remo’ya sürgün edilir.

Tekrar edilirse; Son Osmanlı Sultanı, İmparatorluğu’nun paylaşıldığı yerde yaşamaya mecbur bırakılır. Meraklıları bir ilginçliği görmek için San Remo kentinin haritadaki konumuna (Avrupalı devletlerin kontrol etmesi için olsa gerek etrafının çevrili olduğuna) bakabilirler.

Bir bilgi daha, Son Osmanlı Sultan’ını 1922’de sürgüne götüren İngiliz (“Malaya” isimli) Savaş Gemisi, 1938’de Mustafa Kemal Paşa’nın vefatında ülkemize tekrar gelmiştir.



Kaldığımız yerden devam etmeden önce yazılanların hatırlanması için kısa bir özet;

Osmanlı İmparatorlu’ğu, I. Dünya Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğratılarak işgal edilir.

Osmanlı’nın tasfiyesi için İşgalci galiplerin önünde çözülmesi gereken iki mesele vardır.

Bunlar, Osmanlı İmparatorlu’ğunun hayatiyetinin son bulması ile, Hilafet kurumu’nun Osmanlı Devleti’nin elinden alınarak devredilmesi, bu mümkün değilse kaldırılmasıdır.

Bu noktada, İşgal günlerini takip eden günlerde Osmanlı Sultanı ile yapılan görüşmede.(1) anlaşılan, Osmanlılar ile düşünülen manada bir antlaşmanın yapılamayacağı ve direniş için Sultan Vahdettin’in Anadolu’ya geçme düşüncesinde olduğu, kanaatidir.

Bu noktada İngilizlere düşen ve diğer işgalcilerle birlikte yapmaları gereken nedir?

-Yeni bir devlet kurdurularak, yeni bir (Hükümet) muhatap sağlanması..

Devam edecek…

-Şeyh Senusi’de, Hintli Müslümanlar gibi kullanıldı mı?

– “..Esed, bir yıl sonra Ahmed Senusî ile yine beraber olur (1932). Burada Senusî hayatının muhasebesini yapar. 17 yıl önce İstanbul’un çağrısına kulak vermekle hata etmiştir… M.Esed, onun İngilizlere karşı savaş açarken de hata ettiğini düşünmektedir. “Fakat islâm halifesi kalkıp benden yardım isterken başka ne yapabilirdim ki Haklı mıydım, yoksa aptalca mı hareket etmiştim? Ama insan vicdanının sesini dinlediği sürece Allah’tan başka kim bilebilir onun akıllıca mı yoksa aptalca mı hareket ettiğini?”(2)

(1) Görüşme içeriğini İngiliz Komutanın tercümanı Yüzbaşı Bennet açıklamaktadır.

(2) M. Esed, Mekkeye Giden Yol. Çev. Cahit Koytak. İstanbul, sahife; 443 (Alıntı: Derin Tarih, “İSTİKLÂL SAVAŞININ ÖRTÜLEN TARİHİ”)

Konular